YÖK'ün açıkladığı YKS sınavında İHL'lere ikinci sınıf muamelesi yapıldığı ortaya çıktı... Acil bir önlem alınmazsa ağır bir mağduriyetle karşı karşıya kalınacak!
Geçtiğimiz günlerde YÖK Başkanı Yekta Saraç tarafından kamuoyuna açıklanan yeni üniversite giriş sınavının ortaya çıkan detayları adeta imam hatip liselerini üniversite girişte tırpanlıyor. Açıklanan sınavın ilk oturumunda başta din kültürü olmak üzere tarih, coğrafya, felsefe testlerinin olmayışı, sözel bölümdeki öğrencileri sınavda geriye düşürürken, İHL öğrencileri de bundan en çok etkilenenler olacak.
Dezavantajlı duruma düşecekler...
Yeni açıklanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sistemine göre okullarda tarih, felsefe, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin önemi kalmıyor, coğrafya dersinin de önemi azalıyor. Çünkü bütün öğrencilerin ortak aldığı bu derslerden yeni sınav sisteminde baraj niteliğinde olan birinci oturumunda soru sorulmayacak. Yani bu oturum sadece Türkçe ve matematiği kapsayan sorulardan oluşacak. Yerleştirmeye yüzde 40 etkisi olacak ilk sınavda söz konusu testlerin olmayışı sözel bölümdeki öğrencileri ve özellikle imam hatip lisesi öğrencilerini dezavantajlı duruma düşürecek.
SÖZEL ALANA MAHKÜM EDECEK
ÖZDER Genel Başkanı Ahmet Akça, konuyu gazetemize değerlendirerek, "Bu yeni sınav sistemi İHL öğrencilerini ya baştan sözel alana mahküm edecek ya da fen ve Anadolu liseleri karşısında dezavantajlı konuma düşürecek" dedi.
Geçtiğimiz günlerde YÖK Başkanı Saraç tarafından kamuoyuna açıklanan yeni üniversite giriş sınavının ortaya çıkan detayları adeta İmam Hatip Liseleri'ni üniversiteye girişte tırpanlıyor. Açıklanan sınavın ilk oturumunda başta din kültürü olmak üzere tarih, coğrafya, felsefe testlerinin olmayışı, sözel bölümdeki öğrencileri sınavda geriye düşürürken, İHL öğrencileri de bundan en çok etkilenenler olacak.
Yükseköğretim Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç tarafından geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyurulan yeni sınav sistemi olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ile ilgili ortaya çıkan detaylar sistemi şimdiden tartışmaların odağına yerleştirdi. YKS'nin ilk oturumunda din kültürü, Tarih, coğrafya ve felsefe Grubundan oluşan Sosyal Bilimler Testi'nin olmayışı, öğrencileri bu alanlardan uzak tutacak. Yerleştirmeye yüzde 40 etkisi olacak ilk sınavda söz konusu testlerin olmayışı sözel bölümdeki öğrencileri ve özellikle imam hatip lisesi öğrencilerini dezavantajlı duruma düşürecek. Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) Genel Başkanı Ahmet Akça, açıklanan yeni YKS sınavının yetkili kurullarca incelendiğini aktararak, birtakım eksikliklerin olduğunu ifade etti. Akça, eksikliklerin eğitim sisteminde olumsuz sonuçlar doğuracağını kaydederek, uyarılarının YÖK ve ÖSYM tarafından dikkate alınmalarını istedi.
İLK OTURUMDA EKSİKLİKLER VAR
Akça, "Yeni sınav sisteminin temel handikapları" olarak tabir ettiği eksikliklerin en önemlisinin sosyal bilimler testi eksikliği olduğunu ifade etti. Akça, "Yeni açıklanan üniversite giriş sınav sistemine göre okullarda tarih, felsefe, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin önemi kalmıyor, coğrafya dersinin de önemi azalıyor. Çünkü bütün öğrencilerin ortak aldığı bu derslerden yeni sınav sisteminde baraj niteliğinde olan birinci oturumunda soru sorulmayacak. Yani bu oturum sadece türkçe ve matematiği kapsayan sorulardan oluşacak. İkinci oturumda ise tarih, felsefe, din kültürü ve coğrafya derslerinden az sayıda soru sorulacak ve bu sorulardan sadece sözel alanda tercih yapacak öğrenciler sorumlu tutulacak" diye konuştu.
ÖĞRENCİLER OKUL DIŞINA İTİLECEK
Akça, sınav sisteminin bir diğer eksikliğinin de öğrencileri farklı alanlardaki derslerden uzak tutacağı endişesi olduğunu açıkladı. Akça, "Ancak getirilmek istenen sınav modeli, verilen bu derslerden bir kısmıyla ilgili öğrencilere hiçbir aşamada soru sormamayı hedefliyor. Bu durumun doğal sonucu olarak öğrenciler alanı dışındaki derslere odaklanmayacaklar ve hatta bu dersleri zaman kaybı olarak görecekler. Sona doğru fikir değiştirip farklı bir alandan tercih yapmayı isteyecek öğrenciler yine okul dışında çözümlere yöneleceklerdir" dedi.
İLK OTURUMA SOSYAL BİLİMLER TESTİ EKLENSİN
Akça açıklamasının son bölümünde ise yeni sınav sisteminin en azından en büyük eksikliği olan ilk oturumundaki sosyal bilimler testinin eklenmesini talep ettiklerini söyledi. Temel Yeterlilik Testi olarak tabir edilen ilk oturumda yer alan Türkçe ve Temel Matematik testlerine 40 sorudan oluşan Sosyal Bilimler Testi'nin eklenmesini isteyen Akça, "Sınavın birinci oturumuna mutlaka YGS'de olduğu gibi ortak derslerin tamamından sorular eklenmelidir" diye konuştu.
DİN DERSİ DİĞER DERSLERİN PEKİŞTİRME SAATİNE DÖNÜŞECEK
Akça, liselerde sözel bölümü tercih eden binlerce öğrencinin de sınavdan olumsuz yönde etkileneceğini ifade ederek, "Sözel alandan tercih yapacak öğrenci sayısı ise sınava girecek öğrencilerin sadece yüzde 20'sini oluşturuyor. Bu yüzde 20'lik öğrenci grubunun üniversiteye yerleşme oranının düşük olduğu da göz önünde bulundurulursa, ülkemizde yükseköğretime yerleşecek öğrencilerin neredeyse tamamı sosyal bilimlerden uzak kalmış olacaklar. Özel okullar, fen liseleri ve Anadolu liselerinde sözel alan öğrencisi bulunmuyor. Kısaca; Tıp, mühendislik, hukuk, siyasal, işletme, iktisat ve çoğu öğretmenlik bölümlerini tercih edeceklere tarih, felsefe ve din dersleri sorulmayacak. Bu durumda liselerde tarih, felsefe ve din derslerinin okutmak adeta imkansız bir hale gelecektir. Programlarda bu dersler olsa dahi diğer derslerin pekiştirme saatine dönüşecektir" ifadelerini kulandı.
İMAM HATİPLİLER DEZAVANTAJLI KONUMA DÜŞECEK
ÖZDER Genel Başkanı Ahmet Akça, İHL'lere 28 Şubat sürecinde uygulanan katsayı adaletsizliğini hatırlatarak, açıklanan yeni sisteminde İHL'leri olumsuz etkileyeceğinin altını çizdi. Akça, "Bu yeni sınav sistemi İHL öğrencilerini ya baştan sözel alana mahkum edecek ya da fen ve Anadolu liseleri karşısında dezavantajlı konuma düşürecek. Çünkü İHL'lerde sayısal alanı oluşturan matematik, fizik, kimya, biyoloji derslerinin ders saati sayısı Fen ve Anadolu liselerinin sayısal bölümlerine göre daha azdır. Sınavın birinci oturumunda da bu derslerden sorulmayınca bu dersler daha da önemsizleşecektir. İHL öğrencilerinin sayısal alanda başarı yakalama imkanı daha da azalacaktır. İHL öğrencileri ya baştan sayısal alana hiç yönelmeyecekler ya da bu alanda ciddi bir desteğe ihtiyaç duyacaklardır. Bu durum eski zamanda olan katsayı adaletsizliğine benzer bir mağduriyet doğuracaktır" diye uyarıda bulundu.